Kanser Terimleri Sozlugu

Kanser Terimleri Sözlüğü

A


Abdominal: Karın bölgesine ait. Abdomen: Batın.
Adenom: Bez dokusuna ait selim (iyi huylu) tümör. Adenomatöz: Adenom gibi olan.
Amfizem: Akciğerlerde hava toplanması ile ilgili bir hastalık. Analplastik astrositoma: Hücreleri ileri derecede bozulmuş bir sinir hüc­resi tümörü. Anemnez: Tıp dilinde hastadan öyküsünü dinlemek anlamına gelen Latin­ce sözcük.
Angiogenesis: Tümör ilk oluşurken etrafında kan damarlarının oluşması.
Anovülasyon: Yumurtanın bulunmaması.
Antijen: Vücuda yabancı maddeler girdiği anda antikor oluşturan madde.
Antikor: Bir antijene karşı oluşanlar.
Antioksidan: Oksitlenmeye karşı maddeler, örneğin C vitamini.
Apostosis: Tümör hücrelerinin ölmesi.
Astma: Akciğerlerde bronşların daralmasıyla ilgili bir hastalık.
Astrositoma: Sınır hücrelerinden oluşan bir tümör.
Atipik: Özelliğini kaybetmiş.
Atrofik gastrit: İltihaplı ve ülserli mide hastalığı.

B

Bedesta testi: Papanicolau testine benzer, serviks kanserinde aranan hücre
testi. BKE: Beden kitle endeksi (Body Weight Index). BRCA 1-2: Meme ve över tümöründe oluşabilen belirteç.
Bronş: Nefes borusunun ikiye ayrılmasından sonraki borulara verilen ad. Bronşiol: Bronşların daha küçükleri.

C

CEA (Karsino-Embriyonik-Antijen): Akciğer, mide, kalınbağırsak gibi bir­çok değişik organın tümörlerinin ürettiği bir antijen. Crohn hastalığı: İltihaplı bağırsak hastalığı.

Ç

Çölyak: Batında bulunan bazı damar ve sinir benzeri yapılar.
D
Detoksifiye: Toksine (zehire) mani olma.
Diskinetik: Normal hareketi bozulmuş.
DNA: Deoksiribonükleik asit, hücre çekirdeğinin içindeki kromozomlarda
bulunan genetik bilgiyi taşıyan çift sarmallı nükleik asit. Duktal: Kanala ait.
Dumansız tütün: Tütün dumanını nefes borumuza aldırmayan bir cihazla içilen tütün.
Duodenum: Onikiparmakbağırsağı.

E

E: Evre.
E Tis: Başlangıç evresinde tümör.
Endojen: İçsel.
Endometriyum: Rahim iç zarı.
Endoskopi: Organ içinin bir aletle taranması.
Epandimoma: Beyinde bulunan bir tür epitelyum zarından oluşan tümör.
Epigastr: Mide önündeki kısım.
Epiglot: Yutma esnasında gırtlağı kapatan kıkırdak kapakçık.
Epitelyum: Organların iç yüzünü örten doku.
Epstein bar: Hastalıklara neden olan bir iltihap ajanı virüs.
Eritoplaki: Eritrosit denilen kan hücrelerinin yaptığı kırmızı lekeler. Erozyon: Ülserin hafif şekli.

F

Fallopian: Yumurtalıktan kopan yumurtayı rahme taşıyan kanal; yumurta­lık kanalı.
Feçes: Dışkı.
Fleksible sigmoidoskopi: Kolon içine eğilebilir bir aletle bakma.
Fokal: Küçük sahalarda oluşum.
Fokal Enfeksiyon: Belli bir dokuda yerleşen ve bakterilerin buradan bütün vücuda yayılabilecekleri enfeksiyon odağı.

G

Gaita: Feçes, dışkı.
Galaktoz: Bir tür şeker.
Gastro-intestinal: Mide-bağırsak.
Gen: Canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parça.
Gen ekspresyonu: Gendeki anlamlı değişiklikler.
Genom: Gene ait.
Germ hücreli: Üreme organlarındaki hücreler.
Germinoma: Üreme hücrelerinden oluşan bir tümör.
Ginseng: Çin, Japonya veya Tayland gibi Uzakdoğu ülkelerinde bulunan
otsu bitki. Glial: Beyin bağ dokusuna ait.
Glioblastoma multiforme: Beyindeki bağ dokularından oluşan bir tümör. Glioma: Beyin bağ dokusundan çıkan M. tümör. Globülin: Bir protein grubu. Glukokortikoit: Hormona benzer yapılar. Grad: Derece.

H

Helikobakter pilori: Mide bakterüeri.
Hemoptesis: Kan çıkarma.
Herpes: Uçuk.
Hidrosefal: Büyük kafatası (içi su dolu gibi).
Hipodiyetik: Az beslenmeye ait.
Histerektomi: Uterusun cerrahi olarak çıkarılması.
HİV: Bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan virüs.
Hodgkin hastalığı: Dr. Hodgkin tarafından bulunmuş, lenfomaların bir grubu.
HPV: İnsan papilloma virüsü.

I-İ

Iliak arter: Kalpten gelip batında ikiye ayrılan, kan götüren damar.
İmplant: Cerrahi olarak bir organın yenisinin yapılması.
İnfertilite: Doğum yapamayan, kısır.
İntraduktal: Kanal içi.
İntrakranial basınç: Beyin içi basınç.
İntrensek: İçteki, vücut içinde yapılan.
İn si tu: Epitel içerisinde oluşmuş kanser.
İslet: Pankreasta adacık yapan hücreler.

K

Ka: Kanser.
Kanserojen: Kanser yapıcı, karsinojen.
Kapsaisin: Kırmızı bibere acılığını veren madde.
Karotenoit: Sebze ve meyvelerde bulunan bir madde.
Karsinojen: Kanser yapıcı, kanserojen.
Karsinoma: Kanser, malign (kötü huylu) tümör.
Karsinoma in situ: Başlangıç evresindeki tümör.
Kemoterapi: İlaçla tedavi.
Kolit: Kolon iltihabı.
Kolonyal: Koloniler halinde büyüme.
Kolorektal: Kalın bağırsak ve düz bağırsak.
Konizasyon: Yalnız serviksin çıkarılması.
Konservatif: Tutucu.
Kontraseptif: Hamileliği önleyici ilaçlar. Kranial: Kafaya ait.
Kraniofarinjioma: Kafanın ön kısmındaki tümör.
Kromozom: Hücre çekirdeği içinde bulunan ve hücreye yön veren molekü-ler dizi.

L

Laktoz: Doğada yalnız sütte bulunan ve süt şekeri de demlen bir disakkarit.
Larinks: Gırtlak.
Lenf düğümleri: Beyaz kan bezesi.
Lenfoma: Lenf dokusundan çıkan tümör.
Lezyon: Doku bozukluğu.
Lobüler: Küçük lop.
Lökoplaki: Beyaz lekeler.
Lösemi: Kemik iliğinden çıkan tümör.

M

M: Malign, kanser. Malign: Habis, kanser.
Mastektomi: Memenin tam olarak çıkarılması.
Mediasten: Akciğerlerin ortasındaki bölge.
Medulloblastoma: Beyin bağ dokusunda çıkan tümör.
Menarj: İlk âdet görme.
Menenks: Beyin zarı. Menopoz: Adetten kesilme.
Meningioma: Beyin dış zarından çıkan tümör.
Metaplazi: Bazı fizyolojik ve patolojik şartlarda, epitel dokunun bir çeşidi­nin diğer bir çeşide dönüşmesi.
Mitoz: Bir hücrenin kendini eşleyerek iki yavru hücre şeklinde bölünmesi.
Miyelom: Kemik iliğindeki bir hücre grubundan kaynaklanan tümör. Mukoza: İç organlarımızı örten doku.
Mukozal atrofi: Mukozanın beslenme bozukluğu neticesi oluşan hastalık.
Multipl Miyelom: Çok sayıda miyelom.
Mutajenik: Hücrelerin çekirdek değişiklikleri. Mutasyon: Gendeki (kromozom) değişiklikleri. Müsinöz: Müsin denilen bir madde salgılayan.

N

Nasofarinks: Geniz.
Neoplastik: Tümöre ait.
Nitrosamiri: Nitrit ve aminlerin kimyasal birleşmesi sonucu oluşankansero-
jen maddelere verilen genel ad. Nörosit: Kan içindeki beyaz kan hücrelerinden biri.

O

Ooferektomi: Yumurtalıkların çıkarılması.

Ö

Östrojen: Kadınlık hormonu.

P

Pancoast tümörü: Akciğerlerin üst kısımlarında oluşan bir tür tümör.
PAP Smear Testi: Jinekolojik muayenede hücre örnekleri alınıp incelenmesi.
Partner: Eş.
Pelvik: Kalça kemiğine ait.
Periferik: Vücudun dış kısımlarına ait.
Pernisiöz anemi: Bir kansızlık türü.
Pilor: Midenin son kısmı.
Pineal (bez): Beyin içinde bulunan ve hormon salgılayan bir bez.
Pitüiter gland: Beyin içindeki bir bez. Vücuttaki diğer bezleri uyaran hor-manları salgılar.
Plevra zarı: Akciğerlerin üstünü örten zar.
Polip: Epitel hücrelerinin çoğalarak ben gibi olması.
Posterior: Arka.
Postmenepoz: Kadınlarda menopoz sonrası.
Premenopoz: Âdet kesilmeden önceki dönem.
Preneoplastik: Kanser olmadan önceki hal.
Primer: Birinci.
Profilaktik: Önleyici.
Projesteron: Bir kadınlık hormonu.
Prokarsinojen: Karsinojene benzeyen.
Prolaktin: Hipofiz bezinin ön lobu tarafından salgılanan iç salgı hormonu.
Meme bezlerini uyararak süt salgılanmasını sağlar. Proliferasyon: Çoğalma. Prostaglandin: Bir hormon. Psoriasis: Deri hastalığı (sedef hastalığı). Pupilla: Gözbebeği. R
Radon gazı: Radyoaktif bir maddeden çıkan gaz. Reflü: Yemeğin mideden yemek borusuna doğru tersine gidişi. Relaps: Yenileme. Relatif: Nispi, bağıntılı, göreli. Retiküler: Ağ gibi, ağ biçiminde olan. RNA: Ribonükleik asit, tek sarmalh nükleik asit.

S

Sa: Sarkom.
Salpingo-ooferektomi: Hem yumurtalıkların hem de rahme bağlı iki
kanalın cerrahi olarak çıkarılması. Sarkom: Yumuşak dokudan çıkan malign tümör. Schwannoma: Bir beyin tümörü. Segment: Dilim, bölüm. Selektif: Özel, seçilmiş.
Semptom: Bir hastalığın yaptığı belirtiler (ağrı, öksürük, yutma güçlüğü gibi).
Serebellum: Beyincik.
Serebral: Beyinle ilgili.
Seröz: Hücrelerin salgıladığı bir madde.
Serum östradiol: Kanın sulu kısmı olan serumdaki kadınlık hormonu.
Serviks: Rahmin alt kısmı.
Sifilis: Frengi.
Silvi kanalı: Beyin içi sıvısı ile beyin dışı sıvısı arasındaki kanal. Sinapsis: Hücrelerarası iletişim.
Sistoskopi: Mesane içine bir aletle bakılması.
Sistosomiasis: Mesane içinde bulunan bir tür mantar hastalığı.
Skopi: Röntgen cihazında gözle bakış.
Smear: Serviksten alınan örnek hücre.
Spina bifida: Arka uyluk kemiğinin doğuştan açık kalması.
Spru: Bir tür kolon hastalığı.
Stabil: Kararlı, kalıcı.
Submukoza: Mukozanın altı.
Sulcus tümörü: Akciğerlerin üzerinde oluşan tümör.
Supra: Yukarı.

T

Tamoksifen: Östrojen karşıtı ilaç.
Trakea: Nefes borusu.
Transvajinal ultrasonografi: Vajina içinden yapılan ultrason dalgalarıyla çekilen film.
Tunika Propria: Mukozanın altındaki doku.
Tüberküloz: Verem hastalığı.

U-Ü

Uvula: Küçük dil.
Ülserasyon: Yara.
Üretra: Mesaneden idrarı dışarı salan kanal.

V

Ventrikül: Boşluk

0 yorum: