Beyin Tumoru Belirtileri ve Korunma

Beyin Tümörleri

Beyin Tümöründen Korunma

Beyin, beyni örten ve menenks adı verilen zarın iki yaprağı arasındaki sıvı sayesinde, oluşabilecek bazı kazalardan korun­maktadır. Beyin hücreleri iki türdür. Birincisi nörosit adı verilen esas hücreler, ikincisi ise nörositlerin etrafındaki glial hücreler denen bağ dokusu hücreleridir.

Bir insan genellikle 10-12 yaşına gelince nörositler bölünme ye­teneklerini kaybeder ve beyin fonksiyonları zamanla geriler. Ama glial hücreler daima vardır ve bölünmeye devam ederler. Nörosit­ler sinapsis adı verilen hücrelerarası iletişim aracılığıyla etraftan ge­len her türlü dürtüyü beyne iletir ve böylece eşyanın tanınması, vü­cuda yön verme, düşünme, duyma, koku alma, görme, işitme gibi fonksiyonları da yaparlar. Yani çok çeşitli yeteneklere sahiptirler.

Beyin Dokularından Çıkan Tümörler

Astrositoma: Daha çok genç insanlarda görülür. Astrositoma, 1, 2, 3. derecelerde (grad) anaplastik astrositoma ve 4. derecede (grad) ise glioblastoma multiforme adını alır. Beynin kök kıs­mından çıkan gliomalar, daha ziyade çocuklarda ve orta yaşlı ye­tişkinlerde oluşur.
Epandimomalar: Ventriküllerden boşluklardan çıkan tümör­lerdir.
Oligodendrogliom: Sinirleri korumak için yağlı bir doku içinde bulunurlar ve en çok orta yaştaki yetişkinlerde görülürler.

Medulloblastomalar: Çocuklarda en fazla görülen bu tümör serebellumda bulunur.

M. Meningioma: Menenks zarlarında oluşurlar ve yavaş bü­yürler.
Schwannoma: Hücrelerarası kontrolü ve dengeyi sağlayan beyin kökündeki hücrelerden oluşur.
Kraniofarinjioma: Pitüiter glandın yanındaki beyin sapında bulunan hücrelerden oluşurlar ve özellikle çocuklarda görülürler.
Germ hücreli tümörler: 30'dan küçük yaşlarda oluşur ve en çok görülen tipi germinoma adını alır.
Pineal bölgesi tümörü: Serebrum ve serebellum arasındaki pineal beze yakın yerlerde oluşurlar.

Beyin Tümörü Risk Faktörleri

Cinsiyet: Medulloblastomalar daha çok erkeklerde, m.me-ningiomalar ise daha çok kadınlarda görülür.
Yaş: Çocukluk yaşında daha fazla görülür. En çok görüleni lösemi metastazları ve ikinci olarak da beyin tümörleridir.
Ailevi faktörler: Gliomalar, ailenin diğer fertlerinde de görü­lürler.
Radyasyon: Nükleer sanayide çalışanlarda risk fazladır.
Patologlarda: Vinil klor.id ve akronitril ile çalışan patologlar­da da fazla sayıda görülmüştür.

Beyin tümörlerinde risk faktörleri iyi bilinmemektedir. An­cak okuyucular tarafından bilinmesi gereken, beynin fonksiyonlarıdır. Korunma bakımından söylenecekler azdır. Önemli olan erken tanıdır.

Beyin Tümörlerinde Erken Tanı

Şekil Ve bakarak söylenenleri iyi değerlendirmek, yani bey­nin fonksiyonlarını iyi bilerek onlarda meydana gelebilecek de­ğişiklikleri fark etmeniz gerekmektedir. Tümörler genellikle in-trakranial (beyin içi) basıncın artmasına, böylece kişilik ve kav­ramada değişikliklere, baş ağrısı, bulantı, kusma, titremelere ve papilla ödemine neden olurlar. Bir haftalık ilaç kullanımıyla bunlar önlenemiyorsa hemen bir nörologa veya beyin cerrahına başvurmak gerekir.

Fokal Semptomlar: Fokal titremeler, görme bozuklukları, konuşma anormallikleri, yürüyüş bozuklukları ve kranial si­nirlerde oluşabilecek bazı hasarlar (el veya ayakta uyuşma, ba­zı adalelerin iyi çalışmaması) olabilir. Aynı şekilde bir haftalık bir tedaviye cevap vermemesi halinde hemen bir uzman hekime başvurulmalıdır.
Posterior çukur tümörleri: Çoğunlukla ventriküle tazyik ya­parak çocuğun kafasının büyümesine, adalelerin koordinasyon bozukluklarına neden olabilir. Bunlar inatçı bulantı ve kusma­lar sebebiyle hemen anlaşılabilir. Beyin sapı gliomaları, kranial sinir felçleri, adalelerde koordinasyon bozuklukları ile beraber yarı anestezinin oluşmasına neden olurlar.

Pineal tümörler: Silvi kanalına baskı yaparak hidrosefal, baş ağrıları, bakış bozukluğu, gözkapağı düşmesi, pupillanm ışığa refleksinin bozulması, nistagmus (gözbebeğinin sağa ve sola kay­ması) oluşturabilir. Bunların bazıları geç semptomlardır. Fakat baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma, adale fonksiyonlarının bo­zulması gibi bazı semptomlar kolayca fark edilebilir. Herkes tara­fından gayet iyi anlaşılacak olan erken belirtiler görülür görülmez hasta hemen bir uzman hekime görünmelidir. Bunlar nedense ih­mal edilerek gecikmeye sebep olunmakta ve beyin tümörlerinde iyileşme oranı %10-15'i geçmemektedir. Halbuki erken tanı koyu­lan bir beyin tümöründe iyileşme oranı %70'in üzerindedir.