Yumurtalık Kanserleri (Over)
Kalça (pelvis) kemiğinin önden çekilmiş röntgen grafileri üzerinde kadın üreme organları aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Overler rahmin iki yanında bulunan, kadınlarda yumurtayı yapan bezlerdir. İçerisi epitelyum hücreleriyle kaplanmıştır. Göreceğimiz risk faktörlerinin tesiriyle uzun yıllar sonunda epitelyum hücreleri çoğalırken mutasyona uğrayarak kanser hücresine dönüşürler. Bu hücrelerin dönüşmesi en az 5-10 yıl arası bir zaman alır.
Over Tümörlerinden Korunmak İçin Öğütler
1. Ağızdan alınan doğum kontrol haplarının vereceği fayda ve zararları mutlaka doktorunuza danışınız.
2. Çocuğunuz varsa onu anne sütüyle beslemeye gayret edin.
3. Ailenizde yumurtalık veya meme kanseri varsa BRCA 1 ve 2 testlerini yaptırın. Erken âdet görenler ve menopozu gecikmiş olan kişiler tarama kontrollerini ihmal etmemelidir.
4. İdeal kilonuzu koruyun, günde 5 öğün sebze ve meyve yiyin. Her gün 30 dk. fiziksel aktivitede bulunun.
Risk Faktörleri
Kadınlarda sık görülen kanserler arasında 5. sırada yer alır. Hastalar genellikle erken belirtiler vermez ve genellikle %75'i geç safhada anlaşılır. Bu nedenle erken tanı koymak için tarama düşünülmez. Fakat korunmak için yapılacaklar vardır.
Yumurtalık tümörleri 50-80 yaşları arasında daha sık görülmektedir. Erken âdet gören ve geç menopoz olanlarda, yumurtlama (ovülasyon) arttığı için kanser riski de artmaktadır. Ayrıca yumurtlama esnasında çatlayan folikülden çıkan yumurta, karınzarı (periton) boşluğuna atılır ve fallop tüpleriyle rahme doğru çekilir. Bu yırtılmalar acil hücre çoğalmasıyla giderilir. Bu acil çoğalma kanser riskini artırmaktadır. Bu çatlama esnasında yumurta dışarı atılırken bir foliküler sıvıyla birlikte atılır. Bu da kanser riskini artırabilir. Yumurtlama esnasında artan hormonlar da kansere sebep olabilir. Hamilelik, emzirme ve doğum kontrol haplarının kullanılmasıyla bu faktörlerin etkisi azalacağı için kanser riski de azalır.
Risk Faktörleri
Aşağıda değişebilen faktörlerden riski azaltan faktörler görülmektedir. Ayrıca değişmez tipte risk faktörleri de bu tabloya ilave edilmiştir.
Doğum kontrol hapları: Yumurtalık kanseri riskini azaltırlar. 3-6 aylık kullanımla koruyucu etki yapmakta ve bu etki uzun süre kullanılmakla artmaktadır. Böylece risk %40 azalmaktadır. 10 yıl süreyle kullananlarda bu risk %80 oranında azalmaktadır.
Doğum oranı: Bir ve birden fazla doğum yapanlarda risk hiç doğum yapmamışlara kıyasla azalmaktadır. Bunun sebebi, her doğumda yumurtlamayla birlikte riskin de azalması olarak açıklanabilir.
Emzirme: Emzirme annenin yumurtalık kanseri riskini azaltır.
Tüp bağlanması ve histerektomiler: Bunlarla yumurtalık kanseri riski biraz azalmaktadır.
Koruyucu iki taraflı ooferektomi: Yumurtalıkların çıkarılması yüksek risk taşıyan ve genetik mutasyonu olan kadınlarda yumurtalık kanseri riskini çok azaltır. Fakat normal bir vücutta yumurtalıkların çıkarılması bazı ruhsal değişikliklere sebep olmakta, bu nedenle de bunun yerine riski azaltmak için doğum kontrol hapları alınması, yakın takip ve tüplerin alınması gibi işlemler önerilmektedir.
Değişmez Risk Faktörleri
Yaş: Ortalama yaş 59 olmakla beraber 45 yaşından sonra devamlı takiple %80'den fazla erken tanı konabilir.
Ailevi faktörler ve genetik değişiklikler: Anne, kardeş ve çocuklarında yumurtalık kanseri bulunanlarda yakın takiple yumurtalık tümörü teşhisi konabilir. Bunlarda risk %100 fazladır. Üç nesil de kansere yakalanmışsa kalanlarda risk 4 misline çıkmıştır. Yakınlarında meme kanseri olan kadınlarda risk %60 daha fazladır. Bu durumdaki kadınlarda genlerde olan değişiklikler araştırılmalıdır. Örneğin CA 12-5 ve LPA (Lizofosfatidik asit) hasta yakınlarının takibini gerektirir. BRCA1 ve 2 mutasyonları, 1/250.000 kadında görülürler. Bu kadar az kadında görülmesine rağmen, eğer bunlar kalıtsal mutasyonlar ise kadında hem meme hem de yumurtalık tümörünün görülmesine neden olurlar. Erkekte ise prostat kanseri riskini artırır. BRCA 2 mutasyonu erkekte meme kanseri riskini yükseltir.
BRCA 1 ve 2 mutasyonları bütün yumurtalık kanserleri içinde %15'ten azdır.
İlk âdet görme yaşı: 12'den küçük olursa yumurtalık kanseri riski artar. Erken menopoza girenlerde kanser riski azalır. Menopoza girme yaşı ilerledikçe kanser riski artar.
Araştırma Altındaki Risk Faktörleri
Tarama: Yumurtalık kanseri için uygun bir taramanın yapılabileceği söylenemez. Rahim ağzı kanserinde yapılan Pap (Papani-colaou) smear testi %99.5 oranında netice veriyorsa da, yumurtalık kanserinde % 10-30 oranında sonuç vermektedir. Fakat tümör belirteçlerinden CA 12-5, LPA (Lizofosfatidik asit) ve transvajinal ultrasonografi (TVS) ile yapılsa biraz daha yükselir. Yumurtalık kanseri risk araştırıcıları, ilerisi için nasıl bir testin iyi sonuç verebileceğini tetkik etmektedirler.
Fiziksel aktivite: Şişmanlık, bağışıklık sistemi veya yumurtlama üzerine etki yaparak kanser riskini artırmaktadır. Ancak henüz kesin araştırma sonuçlarıyla kanıtlanamamıştır.
Diyet faktörleri: Süt, galaktoz ve laktoz tetkik edilmiş fakat henüz sonuç alınamamıştır. Alkolle ilgili çalışmalar da istatistiki olarak anlamlı değildir. Total kalori, protein, yağ ve hayvansal yağ alımı, riski artıran faktörler olarak görülmektedir. Ancak bol miktarda sebze ve meyve tüketmek kanser riskini azaltabilir. Yoğurt, zeytinyağı ve lif tüketiminin koruyucu etkileri olduğu görülmüştür. Daha fazla çalışma, beslenmeyle yumurtalık kanseri arasındaki ilişkiyi daha net gösterebilecektir.
Kilo: Hiçbir araştırma kesin bir ilişki göstermemekle birlikte bir araştırmada, geç ergenlik yaşlarındaki (17-35 yaş) premenopozal kadınlarla şişmanlık arasındaki ilişkide yumurtalık kanseri riskinin arttığı görülmüştür. Fakat bunun da diğer çalışmalarla teyidi gerekmektedir.
Menopoz sonrası hormonlar: Birçok araştırma, eskiden menopoz sonrası hastalarda kullanılan östrojenin yumurtalık kanseri riskini artırdığını göstermiştir. Ancak şimdi menopoz sonrasında düşük seviyede östrojen ve projesteron kullanılmaktadır ki bunlarla ilgili kesin sonuç veren bir araştırma henüz yoktur.
Doğurganlık ilaçları: Çok az kadında kullanılmış bu ilaçlar hakkında yumurtalık kanseri yaptıklarına dair kesin bir çalışma yoktur.
Aspirin ve buna benzer antienflamatuar ilaçlar: Bu ilaçların yumurtalık kanseri riskini azaltabileceği iddia edilmesine rağmen henüz bir çalışmayla kanıtlanmamıştır.
Talk tozu: Tozun vajinadan geçerek rahme ve oradan da fal-lop kanalı yoluyla karınzarı boşluğuna ulaşması ve oradan da yumurtalıklar tarafından emilmesi gerekir ki bu da mümkün değildir. Kanser yaptığı söylenmekle beraber bunu teyit eden bir çalışma yoktur.
Yumurtalık Tümörlerinde Erken Tanı
Yumurtalık kanserlerinde hastalar geç tanınırlar. Çünkü yumurtalık kanserini taklit eden ağrılar fazladır. Öncelikle bu kanserlerin daha çok müsinöz ve seröz tipte olduklarını bildirmek gerekecektir ki (epitelyum orijinli müköz papiller adeno kanserler) aşağı yukarı %90 oranında, germ hücreli tümörler ise %5 oranında görülürler. Az miktarda da diğer kanser tipleri çıkabilir. Lenf düğümlerine sıçramamış ve yakınlarındaki organlara yayılmamış kanserler, bir veya iki taraflı da olsalar hâlâ Evre I içerisindedirler.
Bunlarda erken tanıya yardım edebilecek 1) karın bölgesi şişkinliği ve 2) âdet bozuklukları vardır. O zamana kadar karın boşluğunda (abdomen) zaman zaman hissedilen batın şişliği ve menopoz öncesindeki kadınlarda görülen âdet bozuklukları hemen yumurtalık kanserini düşündürmeli ve yapılacak testler arasında CA 12-5, LPA ve transvajinal ultrasonografi de unutulmamalıdır.
Eğer erken tam konabilmişse, yapılacak operasyon iki taraflı salpingo-ooferektomi ve histerektomidir. Ameliyat sonrası kemoterapi gerekebilir. Böylece 5 senelik yaşam şansı %61-90'a çıkar.
Etiketler: Yumurtalık (Over) Kanserleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder